CHP’li Demirtaş’ın Akşener’e yazdığı mektuba ilk yorum: Türkiye bundan kazanıyor
İyi parti Başkan Meral Akşener, dün akşam katıldığı canlı yayında CHP ile HDP arasında olası görüşmeye ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Akşener, “Kılıçdaroğlu HDP ile görüşebilir ama taleplerini asla masaya getiremez” dedi.
DEMİRTAŞ’TAN AKŞENER’E MEKTUP
Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Akşener’in sözlerine yazdığı mektupla yanıt verdi. Demirtaş, Akşener’e 4 soru yönelterek, “Size göre doğru olan müzakere politikası neden HDP’ye göre doğru değil?” söz konusu.
CHP’DEN DEMİRTAŞ’IN MEKTUBUNA İLK YORUM
Demirtaş’ın mektubuna CHP’den ilk yorum geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Akşener Bey ve Demirtaş Bey birbirlerine nezaket dilini bırakmasalar, Bahçeli yerine Akşener dili konuşsalar, Demirtaş diliyle cevap verseler” dedi. , Erdoğan dili değil, Türkiye kazanıyor. İstedikleri kadar farklı görüş belirtsinler. Tartışma bu şekilde olursa Türkiye kazanır.” söz konusu.
DEMİRTAŞ MEKTUPTA NE DİYOR?
Demirtaş, Akşener’e yazdığı mektupta şunları söyledi:
“Sayın Genel Önder, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle yazıyorum. Sizler, Millet İttifakı’ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birliktesiniz. , tarihi bir dönemde çetin bir misyon üstlenmiştir.Öncelikle hayırlı olsun diyorum ve başarılar diliyorum.Gördüğüm kadarıyla Kılıçdaroğlu ve sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları HDP seçmeni dahil tüm seçmeni getirmek istiyor. demokratik dönüşüm umudu etrafında bir araya geldi.
“PARLAMENTODA HDP’NİN YANINDAYIZ, KOMİSYONLARDA AYNI MASADAYIZ”
‘Hayır biz de HDP seçmeninin oyunu ve desteğini istiyoruz ama HDP’nin kurumsal muhatap alınmasına karşıyız’ derseniz hemen belirtmeliyim ki ben hemen HDP’ye siyasi kimliğimi koruma görev ve sorumluluğu verdim. tıpkı diğer partilerin seçmenleri gibi. Çok güvendiğim HDP yönetimi hangi tarafta karar verirse versin doğal olarak oyum da aynı tarafta olacak. Partimiz HDP de tıpkı motamot UYGUN Partisi gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik kamuoyu HDP’ye sizin partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye’de üçüncü parti konumuna getirdi. Zaten HDP ile mecliste yan yanasınız, komisyonlarda aynı masada oturuyorsunuz. Zaman zaman Meclisimizi HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiği için Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
“HDP SEÇMENİNİ SORUMLU BİR VATANDAŞ OLARAK GÖRMEDİĞİNE EMİNİM”
Sayın Genel Önder, bundan önce toplumun büyük çoğunluğu “Birlikte kazanacağız” sloganlarıyla umut yaratmaya çalışırken partimiz HDP’ye yönelik bazı açıklamalarınızın ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum. tarihi seçim. Bir HDP seçmeni olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konulara açıklık getirmekte büyük fayda görüyorum. Millet İttifakı’nın bir modülü olarak ittifakınızdaki taraflarla bile çetin bir müzakereye girdiniz. Sizin hakkınız olan müzakere siyaseti neden HDP’nin hakkı değil? HDP seçmenini eminim ikinci sınıf, iradesiz vatandaş olarak görmüyorsunuz. O halde HDP’nin oy kullanacağı cumhurbaşkanı adayıyla müzakere etmesinin ne zararı olabilir?
“HDP KILIÇDAROĞLU’YA DESTEK KARARI VERİRSE BAŞKAN OLMA MÜMKÜNDÜR”
Üstelik HDP’nin defalarca açıkladığı gibi müzakere fasılları HDP’nin Eylül 2021’de açıkladığı 11 maddelik tutum belgesidir, çok da üstü kapalı bir şey değildir. HDP bu esasa göre bir karar alırsa büyük ihtimalle Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak, siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Buna ek olarak, partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecektir.
Sayın Genel Lider, bu durumda açıkça sormak zorundayım:
bir- HDP seçmeni olarak oyumu ister misiniz? Cumhurbaşkanlığı ve bakanlık koltuklarına benim oyumla oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada hatırlatmak isterim ki, Millet ittifakı belediye başkanlarının yerel seçimlerde kazanmasını sağlayan HDP oyları için ‘istemiyorum’ demediniz.
2- HDP bir bakanlık istememesine rağmen bazı arkadaşlarınız “Biz HDP’ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP seçmenlerini yaraladılar, ötekileştirdiler. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuğuna oturmak için aday olsalar bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP’nin demokratik unsurlar dışında herhangi bir talepte bulunmadığı açıklamasına rağmen, “CHP HDP ile diyalog kurabilir ama taviz verilemez, talepleri bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşme taleplerini taviz olarak görüyor musunuz? İktidara gelirseniz ve HDP’nin talepleri masanıza gelmezse bize hangi masayı önerirsiniz? Elli yıldır yapıldığı gibi, bizi yeniden “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4-Omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında, baskıcı, dayatmacı, egemen bakış açısıyla bir yaklaşımı ne HDP ne de HDP seçmeni kabul etmeyecektir.
“KÜRT OLDUĞUNU BİLİN, BİZ DE HAKLIYIZ”
Demokratik siyaset alanındaki sorunlarımızı barışçıl, çağdaş bir dille konuşarak çözmekten başka bir yöntem benimsemiyoruz. Önerdiğiniz başka bir işlem var mı? Sayın Genel Önder, tüm seçmenler gibi UYGUN Parti ve HDP seçmenleri de tıpkı ateşte kavrulmuş gibi sokakta yan yana yaşıyor. Seçmenin ortasında durmakta bir sakınca yokken, siyasi liderlerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum. Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun eşit, özgür ve müreffeh bir Türkiye yaratmak zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sağlayacağınıza inanıyorum, yine güzel olacak diyorum, başarılar diliyorum. Son sözüm Akşener Hanım. Bilin ki biz Kürtüz. Biz Kürtlerin bir kimliği, dili, kültürü, sanatı ve tarihi vardır. Biz davamızda haklıyız. Asla unutulma!”